Borsa İstanbul Notları

BIST için 2. Çeyrek Nasıl Geçti? Hangi Hisseler Öne Çıktı?

BIST için 2. Çeyrek Nasıl Geçti? Hangi Hisseler Öne Çıktı?
Google News Icon Takip Et

Yılbaşından bu yana 28% getiri sağlayan BIST 100 endeksi son 6 ayda ise 6% getiri sağladı. Özellikle sıkı para ve maliye politikaları sonucunda gelen not artışları sonrasında yabancı yatırımcıların takas oranındaki payının 40%’lara yükselmesiyle ilk 3 ayda güçlü yükseliş gösterse de 2. çeyrek bilançolarındaki zayıflık, ABD ekonomisindeki resesyon endişesi ve carry trade işlemlerinin çözünmesi yani global taraftaki satış baskısı ve jeopolitik gerilimler endeks üstünde baskı oluşturdu.

Zayıf bilançolar endeksin özellikle son 2 ayda baskılanmasını sebep olan ana etken oldu. Özellikle endekste ağırlığı bulunan sektör ve hisselerin 1. çeyreğe nazaran güçsüz bilançolar açıklaması endeksi baskılamaya devam etti. 

Diğer taraftan jeopolitik gerilimler ve küresel tarafta resesyon kaygıları sert satışlara sebep olsa da borsanın yakıtının gelen kâr rakamları olduğunu gözden çıkarmamak gerekiyor.

Dilersen endeksin seyrine, bilançolara ve öne çıkan hisselere beraber göz atalım. 👀

Bankacılık Bilançolarında Zayıflama Belirtileri

Mart ayında politika faizlerinin 50%’ye ulaşmasıyla beraber bankaların borçlanma maliyetlerindeki yük artmaya devam etti. Diğer taraftan artan kredi faizleri ve kredi kullanımına yönelik regülasyonlar, kredi büyümesinde yavaşlamaya işaret etti.

Artan mevduat faizleriyle beraber daralan kredi-mevduat makası ise net faiz marjlarında baskıya yol açmaya devam ediyor. Ticari bankaların neredeyse hepsi yıl sonu net faiz marjı beklentisini aşağı yönlü revize etti.

2023 yılının 12 aylıklarında ve 2024 yılının ilk çeyreğinde enflasyona yönelik tahvil sayesinde net kâra destek artarken 2. çeyrek bilançolarında serbest karşılık çözülmelerinin net kâra etkisi daha düşük seviyede gerçekleşti. Çeyreksel bazda daralan net kâr rakamları bankacılık endeksini yılın 2. yarısında baskılamaya devam ederken aynı zamanda jeopolitik gerilimler yabancıların da banka hisselerinden çıkışına sebep oldu.

Özellikle BIST 100 endeksinde en fazla ağırlığı bulunan sektörlerden bankacılık endeksinin son durumu ana endeksin düşmesine sebep olmaya devam etti. BIST 100 endeksindeki yılbaşından bu yana gerçekleşen performansta da XBANK endeksi ana rol olarak görev almıştı.

Bankacılık tarafında esas faaliyetlerinden kârlarını korumayı başaran GARAN ve TSKB ön plana çıkmaya devam etti. TSKB kâr rakamını çeyreksel olarak artırmayı başarırken GARAN ise kârlılığını diğer bankalara nazaran koruyarak 2024 için güçlü beklentilerini de korumaya devam etti. 

Fitch tarafından gelen not artırımı sonrasında yabancıların takas oranlarını artırmasıyla beraber kârlılığını koruyabilen banka hisseleri ön planda kalmaya devam edebilir.

Diğer taraftan bankaların 2025 yılında enflasyon muhasebesine tabii olacağını da gözden geçirmek gerekiyor.

Otomotiv, Bankacılığın Peşinden Geldi

Artan kredi maliyetleri ile birlikte en çok etkilenen sektörlerin başında gelen otomotiv sektörü ODMD verilerine göre daralmaya devam ediyor. Yüksek kredi faizleri sonucunda daralan talep yurt içindeki satışları etkilerken Avrupa tarafında da yüksek faiz ortamı ve düşük PMI verileri sektörü yakından etkiledi.

Özellikle borçlanma maliyetlerinin çok daha düşük olduğu 2023 yılında bankalar tarafından krediye erişim daha kolaydı. Bunun sonucunda otomotiv pazarı 2023 yılında önden yüklemeli olarak rekor seviyelere ulaşmayı başardı.

2024 yılının 2. çeyreğinde ise zayıf talep sonucunda yüksek işletme sermayesi ihtiyacı enflasyon muhasebeli mali tablolarda stok etkisini yansıttı. Hem satış rakamlarındaki düşüş hem de işletme sermayesi ihtiyaçlarının artmasıyla otomotiv şirketlerinin net kârlarında düşüşler meydana geldi.

Yılın geri kalanında ise DOAS ve FROTO yurt içi pazar beklentisinde yukarı yönlü revizyonlar gerçekleştirdi. Fakat yükselen kredi faizleri 2023 yılındaki güçlü sezonun baz etkisini göz önüne aldığımızda diğer çeyreklerde de yıllık olarak daralmaya işaret edebilir.

Otomotiv hisselerinde ise 2. çeyrekte önceki yılın aynı dönemine göre satışlarında 5% daralma yaşayan FROTO, Avrupa Merkez Bankası tarafından gelebilecek faiz indirimleri sonucunda ön plana çıkıyor. 

TOASO ise Stellantis tarafında anlaşmanın Rekabet Kurulu tarafından onaylanmasıyla birlikte önümüzdeki süreçte ön plana çıkabilir.

Avrupa’da ticari araç pazarı artan faizlere rağmen paralel bir şekilde devam etti. Düşen faizler, araç yaşlarının artması ve elektrikli araç opsiyonları, 70% ihracat oranıyla FROTO’nun diğer otomotivcilere kıyasla yılın diğer yarısında ön plana çıkmasına sebebiyet verebilir.

Havacılık Sonuçları Güçlü Fakat Beklentiyi Yansıtamadı

Havacılık sektörü pandemi öncesi dönemi dünya genelinde yakaladı. Türkiye’de ise DHMİ verilerine göre Ocak – Ağustos döneminde 154 milyon yolcu trafiği bulunurken geçen senenin aynı döneminde bu oran 142 milyon yolcu olarak gerçekleşmişti.

Artan yolcu trafiği, enflasyona karşı hızlı fiyatlama ve yurt dışı taşımacılığı kapsamında yabancı para cinsinden fiyatlama sayesinde PGSUS ve THYAO tarafında güçlü sonuçlar gözlemlendi.

PGSUS, beklentilerin üzerinde operasyonel kâr açıklamasına karşın yeni uçakların finansman giderleriyle yılın ilk iki çeyreğinde net kârında daralma meydana geldi. Fakat yolcu trafiğinde kümülatif olarak Ocak – Temmuz döneminde 21%’lik artış sektörün üzerinde operasyonel kârlılığı sağladı.

THYAO ise güçlü net kâr artışına karşı beklentilerin altında gelen operasyonel kârlılık ile beraber 6 ay önceki fiyatında seyretmeye devam ediyor. THYAO tarafında yükseliş olmaması da BIST 100 endeksinin 10.000 seviyelerinde kalıcı olamamasını etkiledi. THYAO, endekste en fazla ağırlığa sahip 2. hisse konumunda bulunuyor.

THYAO, Ocak – Ağustos döneminde yolcu sayısını geçen yılın aynı dönemine göre 2,5% artırmayı başarabildi. Artan kapasite ve küresel havayolları trafiğinin pandemi öncesi döneme ulaşmasına rağmen yolcu büyümesindeki yavaşlama beklentilerin altında operasyonel kârlılığa sebep oldu.

Yılın geri kalanında ise kapasitesini artırmaya devam eden PGSUS güçlü yolcu gider büyümesi ile ön plana çıkmaya devam edebilir. Güçlü CASK (arz edilen koltuk başına birim gider) büyümesi ve jet yakıtı fiyatlarındaki geri çekilme PGSUS’u yılın geri kalanında sektörel rakiplerinden ayrıştırabilir.

Havalimanı işletmeciliği kapsamında TAVHL ise en güçlü sonuçları açıklayan havacılık şirketi oldu. Şirket, geçen yılın aynı dönemine göre operasyonel kârlılığını ve cirosunu 100%’ün üzerinde artırmayı başardı. Afrika ve Doğu Avrupa tarafında yeni eklenecek havalimanları ve Almatı yatırımı diğer çeyreklerde de kârlılığı destekleyebilir. 

Enerji Sektörü Baz Etkisiyle Zayıfladı

Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber 2022 yılında 300 dolar seviyelerine ulaşan enerji fiyatları, Rusya’nın yeniden gaz tedariklerine başlamasıyla beraber 10 yıllık ortalamalarına doğru inmeye başladı. Fakat yıllık fiyatlara baktığımızda geçen senenin 2. çeyreğinde enerji fiyatları ortalama olarak 100 dolar seviyelerinden işlem görmekteyken 2024 yılının 2. çeyreğinde ortalama olarak 65-70 dolar arasında gerçekleşti. 

Enflasyon muhasebeli mali tablolarda baz etkisiyle enerji spot fiyatlarındaki düşüş kârlılığı daralttı. Özellikle direkt enerji üretimi gerçekleştiren şirketlerin kârlılığında reel olarak ortalama 50% civarında düşüş gözlemlendi.

Diğer taraftan Brent ve ham petroldeki geçen yılın aynı dönemine göre zayıflama TUPRS’ın marjlarında da olumsuz etki yaratmaya devam etti.

Fakat geçen yılın diğer yarısında güncel seviyelerde bulunan enerji fiyatları kapasitesini artıran GWIND, AYDEM gibi şirketlerin ön plana çıkmasını sağlayabilir.

TUPRS tarafında ise Fed ve AMB tarafından faiz indirimleri sonrasında Brent ve ham petrolün hareketleri izlenmeye devam edecek. 

ASTOR tarafında yıl sonunda 826 milyon dolarlık ciro beklentisi devam ediyor. Şirket 2. çeyrek sonuçlarında da Avrupa’daki güçlü talep sonucunda operasyonel kârlılığını ve cirosunu enflasyon muhasebeli mali tablolarda artırmayı başardı. Fakat KONTR ve ASTOR tarafında patron satışları enerji ekipmanı üreten şirketlerin hisse performansını negatif olarak etkiledi.

GYO’lar için Olumsuz Dönem

Yüksek kredi faizleri konut talebini etkilemeye devam etti. Nominal olarak bile artmayan fiyatlar enflasyon muhasebeli bilançolarda değerleme raporlarının etkisiyle kârlılığı baskıladı.

Değerleme raporlarındaki gayrimenkullerin değer artışı tarafında pozitif izleniminin sürmesi için faiz indirimleri beklenmeye devam ediyor.

Fitch, 6 Eylül’de yapmış olduğu not artırım sonrasında vermiş olduğu metinde faiz indirimlerini 2024’ün sonuna kadar beklemediğini açıklamıştı.

Merkez Bankası tarafında da gelen mesajlar enflasyonun kalıcı olarak düşüş trendine girene kadar politika faizinde indirim gelmeyeceği şeklinde yorumlanıyor.

Faiz indirimlerinin başlaması ile birlikte yüksek mevduat oranlarının bulunduğu bu dönemde kasasında 4,9 milyar TL net nakdi bulunan EKGYO ön plana çıkabilir.

Beyaz Eşya Sektörü de Avrupa’daki Faiz İndirimini Bekleyecek

Yurt içinde düşen talep ve Avrupa’da Çinli firmaların fiyat rekabeti sonucunda beyaz eşyacıların operasyonel kârlılığında düşüşler meydana geldi.

TÜRKBESD verilerine göre Temmuz 2024’te ihracattaki 14%’lük artışın etkisiyle toplam satışlar yıldan yıla 3% artış gösterdi. Temmuz ayında 6 ana ürün grubunu oluşturan MDA6’nın (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, derin dondurucu, kurutucu) geçen yıla göre üretimi 15% artış gösterirken yılın ilk 7 ayında yıllık olarak iç talepteki artış 10% olarak gerçekleşti.

MDA4’te (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırın) gerçekleşen 2% düşüşe rağmen kurutucu segmentinin katkılarıyla MDA6’da büyüme devam etti.

Üretim 2024 yılının ilk 7 ayında 19,167 milyon adet olarak gerçekleşirken 2023 yılının aynı döneminde bu rakam 18,623 milyon adet olarak gerçekleşmişti.

İç satışlar ise 2024 yılının ilk 7 ayında 6,483 milyon adet olarak gerçekleşirken 2023 yılının ilk 7 ayında 5,909 milyon adet olarak gerçekleşti.

Temmuz ayında 1,08 civarında bulunan Avro/Dolar paritesinin Ağustos ayında 1,12 seviyelerine çıkması özellikle Avrupa’ya ihracat yapan beyaz eşyalar için pozitif gösterge olarak yerini alıyor.

Dolara karşı temmuz ayından bu yana 4% değer kazanan avro kuru, TL karşısında da 9%’a yakın değer kazandı. Hem yurt içi maliyetlerin azalması hem de Avrupa tarafında ithal ürünlere yönelik talebin canlanmasıyla beyaz eşyacılar için kârlılığın artmasını sağlayabilir.

Sıkılaşan para politikası neticesinde artan kredi maliyetleri ve ihtiyari harcamaların reel olarak zayıflaması talebin yavaşlamasına sebebiyet verebilir. 

2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde MDA4 kategorisini incelediğimizde buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırın segmentlerinde iç satışlar sırasıyla geçen yılın aynı dönemine göre 8%, 2%, 2% ve 3% düşüş gösterdi. İç talepteki gücü derin dondurucu ve kurutma makineleri dengelese de MDA4’teki daralma kredi maliyetlerinin etkisinin gelecek aylarda da yansıyabileceğini bize gösteriyor.

Avrupa tarafında değer kazanan avronun yanı sıra zayıf PMI verileri ve düşen enflasyon oranlarıyla faiz indirimlerinin başlaması etkili olacak. 

Faiz indirimlerinin başlaması ve dolar karşısında değer kazanan avro kurunu dikkate aldığımızda net ihracatçı konumunda bulunan VESBE, VESTL ve ARCLK ön plana çıkıyor. 

3. Çeyrekte Bizi Ne Bekliyor?

BIST 100 endeksi yılbaşından bu yana bankacılık hisselerinin verdiği katkıyla beraber 10.800 seviyelerine ulaştı fakat kalıcı olmadı. 2. çeyrek mali tablolarında bankacılık ve otomotiv sektöründeki zayıf sonuçlar endeksin gidişatını etkilerken ABD ekonomisindeki resesyon endişesi ve carry trade işlemlerinin çözünmesi yani global taraftaki satış baskısı ve jeopolitik gerilimler endeks üstünde baskı yarattı.

3. çeyrekte Avrupa Merkez Bankası, Fed ve TCMB’nin açıklayacağı faiz kararları yakından takip edilecek. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve FED ve AMB tarafından gelebilecek faiz indirimleri endeksin yönünü yeniden yukarıya çevirebilir. Fakat talebin daralmasıyla beraber yüksek işletme sermayesi ihtiyacı şirketlerin finansal gücünü sınamaya devam ediyor.

Diğer taraftan endeksi 5.700 seviyelerinden buraya getiren bankacılık endeksinin hareketi yakından takip edilecek. Gelebilecek yeni not artışları ve yabancıların beklenen faiz indirimleriyle beraber gelişmekte olan ülkelere kayması bankacılık endeksini olumlu olarak etkileyebilir.

Fakat kredi-mevduat makasının hala açılamaması TCMB’nin hamlelerini de izlemeyi gerektiriyor.

Avro/dolar paritesinin yükselmesiyle beraber ihracatçılar için daha güzel bir 3. çeyrek geçmesi bekleniyor. Diğer taraftan Avrupa tarafında faiz indirimlerinin başlaması talebi canlandırabilir.

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse faiz indirimleriyle beraber artabilecek yabancı takas oranı ve ihracatçıların 3. çeyrekte pozitif ayrışabilme fırsatı endeksin 3. çeyrekte yukarı yönlü hareket etmesine sebebiyet verebilir.

Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler baz alınarak hazırlanmıştır. İçerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sayfada yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Kullanılan hisse işlem görselleri; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Detaylı bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı


Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Finnet, KAP, TURKBESD, DHMİ, EPİAŞ